Ağustos 13, 2010

Boşvermişlik

İhtiyaçtır.
Kaçmaktır.
Kovalamaktır bazen.


İçimde git gide büyüyen bir istek bu. Hatta istek değil. Tam olarak içindeyim bu hissin. Vazgeçmek her şeyden. Herkesten vazgeçmek. En başta da kendinden.


Topla diyorum kendi kendime bazen kendini. Çok da gerek varmış gibi.

Ne için çalışıyoruz ki? Ne için bunca çaba?
-İyi bir iş?
-İyi bir ev?
-İyi bir araba?
-İyi bir eş?

Bunca stres, bunca can yanması, bunlar için mi?

Dünyanın derdi niye beni geriyor şuncacık şey için?

Hayat bir okyanus olsa, en derinine inmak istemez miydim sanki? Tüm istenenler çok yüzeysel oysa. Ayağının ucudur sadece suya dokunan. Ben okyanusun üzerinde mi yürümek istiyorum ki?

Hayır.

İçinde olmak istiyorum. En derinde. Keşfedilmeyi bekleyen mercanlara dokunmak varken, suyun üstündeki yosunlarla uğraşmak midemi bulandırıyor.

Yorgunum.

Her histen daha baskın bir his bu kanımda dolanan.

Ve bu boşvermişlik.

Kim ki beni benden ediyor?