Ağustos 08, 2010

Beklenti

Bekler insan...

Bazen birisini, bazen yaptıklarının karşılığını, bazen hayallerinin gerçekleşmesini bazen ise sadece kaderinin gelip onu bulmasını bekler...

Hiç bir sebep yokken sevildiğini duymak ister ya da bir hata sonucu ondan nefret edilmesini, kırıcı cümleleri...

Ve bekler, umut ederek, inanarak, sabrederek bıkmadan usanmadan bekler...

Ama kırılır sonra insan, sebepsiz yere değil, beklentileri gerçekleşemediği için kırılır bu sefer...

Onca emeğinin biten bir sigara gibi kül tablasında bırakacağı küllerden ibaret olması canını yaka yaka bekler, sessiz ve sakin, dalgın ve yorgun....

Yapacak pek bir şey yoktur artık bu insan için, umut fakirin ekmeği gibidir ya, artık paylaşacağı bir parça ekmeği bile kalmamıştır martılarla...

Karanlık kabuslar, sevgisizlik, kırık birkaç söz, açlık ve yağmur damlaları onu bekler artık...

Hiç ummadığı cevaplar alarak insanlardan yaşama geri dönmeyi seçer sonra, sorumluluklar yüzünde hem de, o bitmek bilmeyen sorumluluklar ve insan ilişkileri yüzünden...

Ve gider insan, çekip gider kendi içine, maviye döner...
Halbuki döndüğü tek şey ölümdür, derin olan ölüm...
Fail-i meçhul bir cinayete kurban gider mavililerde, umarsızca...

Acısızdır ölüm ama canı yanar..
Mavidir ölüm ama kan kusar...


Kim bilir belki ruhu huzura kavuşmuştur, öyle umar.